Holosen
Günümüz Yaşamı (0,01 myö ile Günümüz)
Gerçek bir jeolojik devir değildir. |
12 Nisan 2012 Perşembe
3.b.Holosen
3.a.Pleistosen
Pleistosen
Buzul Çağı
1,81 myö ile 0,01 myö arası
Buzul Çağı
1,81 myö ile 0,01 myö arası
Pleistosen yaşamından bir manzara
Pleistosende kendi türümüz olan Homo sapiens ortaya çıkıp yaygınlaşır, alet yapmaya ve ateş kullanmaya başlar. Pleistosenin sonlarına doğru insanlar kıtaların çoğuna yayılır. Kuaternerin neredeyse hemen hepsini kapsayan Pleistosen, "Buzul Çağı" olarak bilinse de, aslında bölüm boyunca, kutup buzulların oldukça yaygınlaştığı bir dizi soğuk dönem ve bu dönemleri bölen ılıman hatta tropik dönemler yaşanır. Soğuk dönemlerde buzullar ılıman kuşağa doğru ilerleyerek, zaman zaman karaların %30'unun üzerini örter, deniz seviyesi düşer ve kıtalar arasında hayvan ve insan göçlerine olanak sağlayan kara köprüleri kurulur.
Pleistosen yaşamı günümüze aşırı derecede benziyordu. Bugün yaşayan pek çok kozalaklı, çiçekli bitki, böcek, yumuşakça, kuş ve memeli cinsi -hatta türü- Pleistosende de yaşıyordu. Ancak bu tanıdık hayvanların dağılımı günümüzden oldukça farklıydı. Fillerin ve su aygırlarının Pleistosen temsilcileri, Londra'nın bulunduğu enleme kadar yayılmıştı. Bu tanıdık türlerin yanı sıra, bir çok büyük hayvan da Pleistosen faunasının üyesiydi. Bu dev memeliler bütün kıtalarda yaygındı. Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya'da kılıç dişli kaplanlar, mamutlar, kürklü gergedanlar, uzun boynuzlu bizonlar, Mastodonlar, dev kurtlar ve develer; Avustralya'da dev kanguru ve vombatlar; Güney Amerika'da fil boyutlarında dev yer tembel hayvanları, dev armadillo benzeri glyptodontlar, bu dev memeli faunasının üyeleriydi. Etçil dev kuşlar da varlıklarını sürdürüyordu. Pleistosen sonunda gerçekleşen yok oluşta, bu devlerin hepsi ortadan kalkar. Bazı bilim adamları, yok oluşunun nedeninin yaygınlaşan avcı insanlar olduğunu düşünüyor. Her ne kadar bir kıtaya insanların gitme zamanı ile o kıtadaki dev memelilerin ortadan kalkma zamanı birbirine uysa da, insanlar bu hayvanların tamamını yok etmeye yetecek sayıya ve teknolojiye sahip olmadıklarından, bu teoriye şüpheyle bakılıyor. İnsanların taşıdığı bir virüsün tüm bu türleri yok etmiş olabileceğini düşünen bilim adamları da var. Dev memelilerin yok olmasının nedeni henüz tam olarak anlaşılamasa da bu iki açıklamanın bir bileşimi de olabilir. Dönemin sonunda buzul çağı sona erer, iklim yumuşar, denizler yükselir.
Kılıç dişli kaplan İnsan
Mamut
3. Kuaterner
Kuaterner
1,81 myö ile Günümüz
Jeolojik devirlerin en son ve en kısa dönemi
1,81 myö ile Günümüz
Jeolojik devirlerin en son ve en kısa dönemi
Kuaterner yaşamından bir manzara
Kuaterner dünyası (Günümüz dünyası)
Kuaterner yaşadığımız dönemdir. Dönem boyunca kıtaların bulundukları konum günümüzdekinden çok farklı değildi; fakat, yaşanan buzul çağına bağımlı olarak değişen buzul ve deniz seviyeleri nedeniyle, coğrafya oldukça farklı ve değişkendi. İki alt bölümden oluşan dönemin büyük bölümünü kapsayan Pleistosende, pek çok buzul çağı yaşanır. Pleistosen fauna ve florasında, günümüz fauna ve florasının üyelerinin yanı sıra; mamutlar, kılıç dişli kaplanlar, dev gergedanlar gibi pek çok dev memeli de yaşıyordu. Pleistosen, insanın ortaya çıkıp yaygınlaştığı dönem olarak da önemlidir. Pleistosenin bitip Holosenin başlamasıyla, buzul çağı biter ve dev memeliler ortadan kalkar, insan türü tüm kıtalarda yaygınlaşarak uygarlıklar kurar.
2.b.Pliyosen
Pliyosen
5,32 myö ile 1,81 myö arası
Miyosende başlayan küresel soğuma eğilimi Pliyosen boyunca devam eder; kutup buzulları büyür, dönemin sonlarına doğru buzul çağına girilir. Deniz seviyesini düşmesiyle, Güney ve Kuzey Amerika arasında kara köprüsü kurulur. Akdeniz kuruyup yerini düzlük otlak alanlara bırakır. Subtropikal bölgeler ekvatora doğru çekilir. Antarktika Pliyosende henüz tamamen donmamıştı. Pliyosen boyunca Nothofagus, Antarktika'da yaygın olarak bulunur.
Nothofagus
Pliyosen faunası Miyosenden çok farklı değildi. Günümüz memelilerinin tüm takım ve aileleri ortaya çıkarken; pek çok soyu tükenmiş cins de bu dönemde yaşar. Boynuzlular yaygınlaşıp, baskın memeli grubu olur. At, gergedan, fil, tapir ve develerin sayısı azalırken; kemirgenler, özellikle yer sincapları ve kunduzlar sayıca artar. Tek toynaklı at ilk kez ortaya çıkar. Pliyosenin tipik memelileri arasında; fil benzeri Deinotherium, dev yer tembel hayvanı Megatherium ve Litopternlerden uzun boyunlu, uzun bacaklı Macrauchenia sayılabilir. Kılıç dişli kaplanlar, köpekler, gelincikler dönemin etçilleriydi.
Dinotherium
Macrauchenia
Megatherium
Miyosende ortaya çıkıp, Erken Pleistosene kadar yaşayan Deinotheriumlar, fillerin uzaktan akrabasıydı. Aşağı doğru eğilen dişleri karakteristiktir. Deinotheriumlar günümüz fillerinin boyutlarına kadar ulaşmıştı.
Amerika ve Avrasya arasında hayvan göçleri devam ediyordu. Geç Pliyosende, Panama köprüsünün kurulmasıyla, Güney Amerika'nın dünyanın geri kalanından soyutlanmış yaşamı sona erer. Armadillo, yer tembel hayvanı, oposum ve Phoruscorid kuşlar güneyden kuzeye göçerler. Kedi, köpek, ayı, at, mastodon ve başka hayvanlar da kuzeyden güneye göçer. Bu, özellikle güneyin keseli yırtıcıları için, bir felaket olur. Pek çok güney Amerika memelisi kuzeyden gelenlerle rekabet edemeyerek ortadan kalkar. Bugün Güney Amerika'nın memeli cinslerinin yarısı kuzeyden gelmiştir.
Bu dönemin en önemli olaylarından biri, yüksek primatların -ilkin insanlar da dahil- ortaya çıkmasıdır. Afrika'da savanların yaygınlaşması bazı maymunların ağaçlardan düzlüklere inmesine ve açık alanlara yayılmasına yol açar. İnsansılar (hominidler), Kuzey-Doğu Afrika'nın Rift vadilerinde Erken Pliyosende ortaya çıkar. Boynuzlularla birlikte yayılmaya başlayan Australopithecine insansılar, Etiyopya ve Tanzanya'ya, oradan da Afrika'nın büyük bölümüne yayılır.
2.a. Miyosen
Miyosen
23,8 myö ile 5,32 myö arası
Miyosen yaşamından bir manzara
Senozoiğin en uzun bölümü olan Miyosende, dünya artık modern biçimini almaya başlar. Orta ve Güney Amerika arasında, Panama köprüsü dönemin sonuna doğru kurulur. Hindistan ile Afrika-Arap plakası Avrasya ile birleşir. Afrika'nın Avrasya ile birleşmesiyle Tetis iyice küçülür, Doğu Afrika yükselir. Dönem boyunca kıtalar üzerinde dağlar yükselir: Asya'da Himalayalar, Güney Amerika'da Andlar, Kuzey Amerika'da da Rocky dağları.
Miyosen, soğuk Oligosen ve Pliyosen arasında görece ılıman bir dönemdir. Dönem boyunca görülen kuraklık ve dönemin sonlarına doğru başlayan soğumanın temel nedeni, kıtalardaki konumsal değişimler ve sıra dağların yağmur gölgesi oluşturarak kıtaların iç kesimlerine yağış düşmesini engellemesidir.
Antarktika'nın güney kutbuna kayıp diğer kıtalardan soyutlanmasıyla, küresel okyanus akıntıları değişir ve sıcak tropik sularla soğuk kutup sularının karışması büyük ölçüde engellenir. Böylece Antarktik buzulları oluşur.
Miyosenin en önemli biyolojik değişimi; çöl, tundra ve otlak alan gibi açık vejetasyon sistemlerinin kurulmasıdır. Ormanlar gibi kapalı vejetasyonların azalmasıyla, bu sistemler yaygınlaşır. Bu durum, ılıman iklim kuşağında yeni bir çeşitlenmeye ve hayvanlarda pek çok morfolojik değişime neden olur. Özellikle kuşlar ve memeliler yeni biçimler geliştirir.
Otlak
Savan
Miyosende memeli çeşitliliği zirveye ulaşır. Pek çok ilkel memeli soyu tükenirken; yaşamayı başaranlar neredeyse modern görünüşlüdür. Geyikler, rakunlar, gelincikler, zürafalar, sırtlanlar ilk kez ortaya çıkar. Yavaş ve hantal etçiller olan Creodontların yerini hızlı ve zeki kedi ve köpekler alır. Miyosenin baskın yırtıcısı kılıç dişli kaplanlardı. Kıtalar arasındaki su bariyerlerinin kalkmasıyla, Avrupa-Asya, Asya-Afrika ve Asya-Kuzey Amerika arasında hayvan göçleri yaşanır. Denizlerde balinalar ve deniz inekleri yaygınlaşır. Hem tek toynaklılar hem de çift toynaklılar Miyosende hızlı bir evrimleşme temposu içine girer. Atlar daha da evrimleşerek midilli boyutlarına ulaşır, develer, üç parmaklı atlar, koyun benzeri oreodontlar, çeşitli tipte gergedanlar, dört dişli Mastodonlar (Trilophodon) ve insansı maymunlar yaygındı.
Mastodon Kılıç dişli kaplan iskeleti
2.Neojen
Neojen
23,8 myö ile 1,81 myö arası
Neojende modern memeli ve çiçekli bitkiler evrimleşirken; bugün var olmayan pek çok garip memeli de ortaya çıkar. Erken Neojenin en önemli olayı, otların yaygınlaşıp, otlak alanların ortaya çıkmasıdır. Buna paralel olarak uzun bacaklı, hızlı koşan otlak hayvanları ortaya çıkar. Atlar Neojende oldukça başarı gösterir. Pek çok orman hayvanı da yaşamlarına devam eder.
Mastodonlar Avustralya dışındaki tüm kıtalarda yaşıyordu. Diğer kıtalardan soyutlanmış olan Güney Amerika'da dev yer tembel hayvanı gibi pek çok garip memeli evrimine devam ediyordu. Güney ve Kuzey Amerika arasında kara köprüsü kurulunca, kuzeyden gelenlerin istilasıyla bu canlıların çoğu ortadan kalktı.
Mastodon
Dev kara tembel hayvanı
Neojende, okyanuslarda balinalar günümüz biçimleriyle yerleşmiş, ilkel dişli biçimler ortadan kalkmıştı. Büyük okyanusun güneyinde, fok benzeri sucul filler olan Desmostylidler yaşıyordu. Gelmiş geçmiş en büyük etçil köpek balığı olan Carcharodon megalodon da Neojen denizlerinde yaşadı.
Dönemin sonlarına doğru, Afrika savanlarında ilk insansıların ortaya çıkması Neojenin en önemli olaylarından biridir.
Neojen dünyası
1.c.Oligosen
Oligosen
33,7 myö ile 23,8 myö arası
Oligosen yaşamından bir manzara
Avustralya ve Güney Amerika'nın Antarktika'dan ayrılmasıyla, dev kıta Gondvana'nın son kalıntısı da tarihe karışır. Hindistan'ın Asya ile çarpışmasıyla, tektonik ve volkanik aktivitede bir artış olur.
Oligosende, iklimde görülen belirgin soğuma bölüme damgasını vurur. Pek çok hayvan ve yaşama alanı soğumadan etkilenir. Himalayaların yükselmeye başlamasının bu soğumaya neden olduğu ya da soğumayı hızlandırdığı düşünülüyor. Soğumayla birlikte Senozoik boyunca ilk kez Antarktika üzerinde buzullar oluşur. Düşen deniz seviyesi, plankton sayısında ve çeşitliliğinde bir düşüşe ve kıtalar üzerinde kuraklığa neden olur. Tropik ormanlar ekvatora doğru çekilirken, yerlerini yaprağını döken ılıman iklim ormanlarına bırakır. Oligosende çiçekli bitkilerin modern biçimlerinin çoğu ortaya çıkıp yaygınlaşır. Yeni ortaya çıkan çiçekli bitkilerden en önemlisi otlardır. Asya'nın kurak iç kesimlerinden başlayarak yayılan otlarla, ilk otlak alanlar oluşur.
Gelişmiş sindirim sistemine sahip ilk çift toynaklılar ancak Oligosende ortaya çıkar. Bu sindirim sistemi onlara lifli ve sindirimi zor otlarla beslenmede büyük avantaj sağlar.
Güney Amerika'da, eteneli memelilerin yokluğunda, tamamen farklı bir memeli faunası kurulur. Kıtada tembel hayvanlar, armadillolar gibi dünyanın geri kalanından tamamen farklı otçullar ve keseli yırtıcılar yaşıyordu.
Dev kara tembel hayvanı
Eosenin en büyük hayvanları tek toynaklılardı. Bu dönemde yaşayan, Orta Asya'nın dev boynuzsuz gergedanı Indricotherium, yaşamış en büyük karasal memelidir; Mezozoiğin Sauropodlarıyla denk olan, bu 25 ton ağırlığındaki devler, Orta Miyosene kadar Asya'da varlıklarını sürdürür. Bu arada Afrika'da, fillerin ataları ve gergedan benzeri hayvanlar dev boyutlara ulaşır. Asya ve Kuzey Amerika'da, dev Brontotheresler ve dev domuzlar olan Archaeotheriumlar vardı. Kuzey kıtaları arasındaki bağlantılar, hayvanların kıtalar arasında serbestçe dolaşmasını sağlıyordu. Kendine özgü keseli faunasıyla Avustralya'da da bu dönemde memeli çeşitliliği artar.
Brontotheres
Archaeotherium
Indricotherium
Bu alışılmadık memelilerin yanı sıra kediler, köpekler, geyikler, atlar, gergedanlar, domuzlar, develer Oligosende önemli hale gelir
1.b.Eosen
Eosen
55,0 myö ile 33,7 myö arası
Günümüz Yaşamının Doğuşu
Günümüz Yaşamının Doğuşu
Eosen yaşamından bir manzara
Eosende kıtalar birbirinden uzaklaşmaya devam eder. Kuzey Amerika Avrupa'dan, Güney Amerika Antarktika'dan ayrılır. Asya'ya iyice yakınlaşan Hindistan'da dağ oluşum olayları görülmeye başlar. İklim genel olarak sıcak ve ılıman, mevsimler belirgin değil, yağışlar oldukça boldu, deniz seviyeleri yüksekti. Afrika, Avustralya ve Sibirya'nın büyük bölümü sular altındaydı. Denizlerin böldüğü kıtalar takım adalar şeklinde dizilmiş, Afrika, Güney Amerika ve Avustralya diğer kara parçalarından soyutlanmış ve üzerlerinde kendine özgü faunalar vardı.
At, tapir, gergedan, fil, domuz, deve ve primatların dahil olduğu modern memeli takımlarının çoğu, ilk kez Erken Eosende kısa bir zaman dilimi içinde 10 kg.dan daha küçük hayvanlar olarak ortaya çıkar. Kemirgenler, multituberculatların yerini alarak, baskın küçük memeli grubu olur. Günümüzdeki biçimlere benzer olmasa da ilk yarasalar böcekçillerden farklılaşarak ortaya çıkar. Modern toynaklıların ataları bu zamanda Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika'da yayılır. Bu küçük memelilerin bazıları, dönemin sonuna kadar boyutlarını hızla artırarak dev boyutlara ulaşırlar. Bunlardan altı boynuzlu gergedan benzeri bir hayvan olan Eobasileus'un omuz yüksekliği 2 metreye ulaşıyordu.
Bir tür Eosen atı
Eobasillus
Mesonyx
Balina ve deniz inekleri gibi deniz memelileri ilk kez ortaya çıkar; balinalar dönem içinde büyük boyutlara ulaşır. Eosen balinalarından olan Zeuglodon (ya da Basilosaurus) 20-25 metre uzunluğa ulaşır. Güney Amerika'nın kendine özgü faunasında, Edentales, keseliler ve uçamayan devler olan Phorusrachidler vardı. Basilosaurus
Diatyriyaformesler varlıklarını sürdürürken; kazlar, ördekler, balıkçıllar, baykuşlar ve şahinler gibi ilk modern kuşlar da Eosende ortaya çıkar.
Eosenin sonunda görülen yok oluşta, Dinocreta, Archeoceti, Titanotheres gibi ilkel görünüşlü, küçük beyinli, büyük memelilerin büyük çoğunluğu ve ilkel etçiller olan Creodontlar ortadan kalkar.
Titanothenes
1.a. Paleosen
Paleosen
(Antik Yeni Yaşam)
65,5 myö ile 55,5 myö arası
65,5 myö ile 55,5 myö arası
Paleosen yaşamından bir manzara
Birbirinden ayrı konumlanmış takım ada biçimindeki Erken Senozoik kıtaları, dinozorların yerini almak üzere çeşitlenen memelilerin, birbirinden etkilenmeden farklı evrimsel patikalar izlemesine yol açtı. Günümüz türleri ile nesli tükenmiş pek çok eteneli, keseli, tek delikli ve kuş bu farklı evrimsel merkezlerde ortaya çıktı. Paleosen boyunca deniz seviyesi düşük; Kuzey Amerika, Afrika ve Avustralya'nın iç kesimleri kuraktı.
Paleosen dünyası
Tüm kıta hareketlerini görmek için tıklayın
Tüm kıta hareketlerini görmek için tıklayın
Sıcak iklim nedeniyle, sık ormanlar yüksek enlemlere kadar çıkar. Sekoya ağaçları, defne, çay gibi çalılar, eğrelti ve at kuyrukları floranın önemli elemanlarıdır.
Paleosenin başında, boş nişleri doldurmak üzere hızla çeşitlenen memelilerin hepsi, küçük ya da orta boy canlılardı. On milyon yıl içinde ekosistemin her seviyesine yayılan memelilerin, küçük kemirgen ve böcekçil benzeri biçimleri, böcekçillerle primatlar arasında sincap benzeri geçiş biçimleri Plesiadapiformes, Tillodontlar ve Tainodontlar gibi hantal otçullarla ilkel yırtıcılar olan Miacide Paleosende ortaya çıkar. Bu çeşitlenmeye rağmen memeliler, anatomik olarak ilkel biçimli ve küçük beyinli olarak kalır.
Memeli çeşitlenmesi örnekleri
Paleosenin etçil memelileri, nişlerini dev etçil kuşlar olan Diatryma ve akrabalarıyla paylaşmak zorundaydı. Bunlar Geç Paleosende birdenbire ortaya çıkıp, Orta Eosene kadar varlıklarını sürdürdü. İki metreden daha uzun ve iki yüz kg ağırlığında olan bu kuşlar yaşadıkları süre boyunca karaların en korkulan yırtıcıları oldu. Güney Amerika'da da benzeri dev yırtıcı kuşlar, Phorusrhacidler vardı. Bu kuşlar Mezozoiğin theropod dinozorlarının son temsilcileriydi.
Diatryma
1. Paleojen
Paleojen
65,5 myö ile 23,8 myö arası
Paleojen yaşamından bir manzara
Paleojen, pek çok memeli ve kuş grubunun tropik koşullarda ortaya çıkıp çeşitlendiği dönemdir. Erken Paleojende, kıtalar sığ denizlerle birbirinden ayrılmış, her kıtada farklı bir memeli soyu evrimleşmişti. Pek çok dev boyutlu, küçük beyinli, gergedan benzeri memeli vardı. Bunlarla birlikte yine dev boyutlu, uçamayan kuşlar olan Lavrasya diatrymidleri ve Güney Amerika Phorusrhacidleri; 2 metre boyunda ve kıvrımlı gagalarıyla Mezozoiğin dev Theropodlarını andırıyorlardı. Tüm bu hayvanlar tropikal ormanlarda yaşıyordu.
Denizlerde ilkel dişli balinalar ortaya çıktı. Dev deniz protozoaları (foraminiferler), Eosende mercimek boyutlarına ulaştı. Salyangozlar, midye ve istridyeler, günümüzdekilerden farksızdı. Nautiloidler son kez orta çapta bir evrimsel açılım yaşar: Atasal ve modern kafadan bacaklıların geçiş biçimleri ortaya çıktı. Derisidikenliler, mercanlar, yosun hayvancıkları, süngerler günümüzden farksızdı. Karada böcekler genel olarak modern biçimlerdeydi.
Günümüz kıtaları, Erken Senozoikte birbirinden oldukça ayrıydı. Her birinde farklı evrimsel patikalar izleniyordu. Güney Amerika'da, Paleojenin sonuna kadar, kendine özgü kuş, memeli ve sürüngenlerin bulunduğu bir fauna vardı. Avustralya keseli faunası da kıtalar arası izolasyon sayesinde bu şekilde oluştu.
SENOZOİK DÖNEM
Senozoik
(65.5 myö-günümüz)
Fanerozoiðin üç zamanından sonuncusu
Modern Yaşam; Memeliler çağı
Kıtaların günümüzdeki biçimlerini alması
Otların ortaya çıkıp, geniş otlak alanların oluşması
ınsanların ortaya çıkıp, yaygınlaşması
(65.5 myö-günümüz)
Fanerozoiðin üç zamanından sonuncusu
Modern Yaşam; Memeliler çağı
Kıtaların günümüzdeki biçimlerini alması
Otların ortaya çıkıp, geniş otlak alanların oluşması
ınsanların ortaya çıkıp, yaygınlaşması
Senozoik zamandan bir manzara
Dinozorların yok olmasına yol açan, K/T yok oluşundan günümüze, yeryüzü tarihinin son 65 milyon yılını kapsayan ve ancak önceki zamanların bir dönemi uzunluğunda olan Senozoik, Fanerozoiğin en kısa zamanıdır. Senozoiğe ait fosil kayıtları bize olan yakınlığı nedeniyle daha boldur. Bu nedenle hakkında en çok bilgiye sahip olduğumuz zamandır.
Senozoikte yeryüzü modern biçimini alır. Kıtalar günümüzdeki konum ve biçimlerini yavaş yavaş alırken, iklim de gittikçe kuraklaşıp soğur. Senozoik boyunca pek çok buzul çağı yaşanır. Kurak ve soğuk iklim koşulları ormanların azalmasına yol açar.
Omurgasızlar, balıklar ve sürüngenler dönemin başında modern biçimlerine ulaşır; ancak, memeliler, kuşlar, bir hücreliler ve çiçekli bitkiler dönem boyunca evrimleşip çeşitlenmeye devam eder.
Tek çenekli bitkiler bu zamanda ortaya çıkıp, ormanlardan boşalan alanlara yayılarak, ilk kez savan, yayla gibi otlak alanlarını oluşturur. Bu otlaklar Senozoiğin orta ve geç bölümlerinde memeli evriminin ana merkezleri olur.
Otlak alan
Senozoiğin başında memeliler uyumsal açılımla çeşitlenip, yaygınlaşarak hızla dinozorlardan boşalan nişlere yerleşir ve zamanın baskın omurgalı canlısı olur. Tıpkı Mezozoiğin sürüngenleri gibi, karalarda başlayan memeli evrimi ve çeşitlenmesi buradan denizlere ve gökyüzüne sıçrar. Zamanın başında memeliler sıçan benzeri biçim ve boyutlardayken; hızla pek çok garip tarih öncesi deve ve günümüz biçimlerine evrimleşir. Bu sırada memeli ailelerinin sayısı 8'den 70'e çıkar.
Memeliler
Otlak alanların yayılmasıyla, bu ortamlara uyum sağlayan hayvanlar da yaygınlaşır. Çift ve tek toynaklı otlayan memeliler, kedigil ve köpekgil yırtıcılarla, insansı maymunlar ortaya çıkar. Son buzul çağında ortaya çıkan, kendi türümüz Homo sapiens buzul çağının sona ermesiyle yaygınlaşıp, ekosistemin baskın canlısı olur.
Yakın zamana kadar Senozoik, uzunlukları bakımından oldukça eşitsiz olan iki alt bölüme ayrılırdı: Tersiyer ve Kuaterner. Bunlardan Tersiyer 65 milyon yıl öncesinden 1.8 milyon yıl önceye kadar ki bölümü kapsarken; Kuaterner son 1.8 milyon yılık dönemi içine alırdı. Yakın zamanda Senozoik üç döneme bölünerek incelenmeye başlandı. Bu sistem, Tersiyerin iki döneme bölünmesiyle elde edilmiştir. Yeni sisteme göre Senozoiğin üç dönemi: Paleojen, Neojen ve Kuaternerdir. Bu üç dönem de kendi içinde "Bölümlere" ayrılır. Jeolojik zamanın diğer "Dönemleri" de "Bölümlere" hatta daha alt birimlere ayrılsa da bunlar bize çok tanıdık olmayan teknik ayrımlardır. Oysa ki Senozoiğin bölümleri çoğumuzun kulağının aşina olduğu isimlerdir.
3.Kretase "Tebeşir"
Kretase "Tebeşir"
Dinozorların Altın Çağı
142 myö-65.5 myö
Çiçekli bitkilerin yaygınlaşıp, baskın bitki grubu olması.
Pangea'nın parçalanması devam eder; Lavrasya ve Gondvana birbirinden tamamen ayrılır
Kretase boyunca nemli tropikal iklim koşulları devam eder.
142 myö-65.5 myö
Çiçekli bitkilerin yaygınlaşıp, baskın bitki grubu olması.
Pangea'nın parçalanması devam eder; Lavrasya ve Gondvana birbirinden tamamen ayrılır
Kretase boyunca nemli tropikal iklim koşulları devam eder.
Kretase yaşamından bir manzara
Jura ile Kretase arasında kitlesel bir yok oluş yaşanmaması, iklimsel koşulların uygunluğu ve parçalanıp birbirinden uzaklaşan kıtaların farklı biyocoğrafik bölgeler oluşturması nedeniyle zaten çeşitli başlayan Kretase yaşamı, pek çok yeni grubun ortaya çıktığı ya da çeşitililiğini arttırdığı bir dönemdi. Kretase dinozorların altın çağıdır. Bilinen dinozorların %40'ı Kretase'nin son 15 milyon yılında ortaya çıkar. Tyrannosaurus rex ve Triceratoplar gibi pek çok ünlü dinozor da bu dönemin canlıları arasındaydı.
Dinozorlar çeşitliliklerinin zirvesindeyken, bazı grupları yavaş yavaş ortadan kalkmaya başlar. Diğer baskın sürüngen gruplarında da azalmalar olur. Ichthyosaurslar ve Pterosauruslar dönemin sonuna kadar sürekli azalır. Pek çoğu K/T yok oluşundan önce ortadan kalkar. Yeni ortaya çıkan grupların başarısının bu azalmalarda payı büyüktür. Sıcak kanlı kuşlar, hızlı yüzen modern kemikli balıklar ve çiçekli bitkiler Kretasede oldukça başarılı olup daha ilkel rakiplerinin zararına yayılır. Fosil kayıtlarına ilk kez Kretasede giren çiçekli bitkiler hızla yayılarak açık tohumluların yerini alır ve karasal ekosistemlerde köklü değişikliklere neden olur.
Plesiosaursların ve Pliosaursların iyice özelleşmiş biçimleri ortaya çıkarken pek çok ara biçim de yaygınlaşır. Sucul kertenkelelerin dev biçimleri olan Mosasaurslar da sucul sürüngenler arasına katılır. Modern memeli grupları Kretasede ortaya çıkar; fakat, yaygınlaşmak için dönemin sonunda gerçekleşecek olan yok oluşu beklemeleri gerekir.
Bir meteor çarpması sonucu gerçekleştiği düşünülen yok oluş, hem dinozorları, hem de ekosistemin diğer baskın sürüngen gruplarıyla birlikte pek çok yaygın grubu ortadan kaldırır. Yok oluş memelilerin baskın olduğu bir ekosisteme yol açarken, jeolojik devirlerin son zamanı olan Senozoik başlar.
2. Jura
Jura
205.1 myö-142 myö
Pangea Parçalanmaya başlar
Ekvatoral ve nemli olan iklim dönem boyunca gittikçe yumuşar
Dinozorlar karasal ekosistemlerin baskın omurgalı grubu olur
Denizlerde sürüngenler çağı başlar
Sürüngenler gökyüzünün de hakimi olur
Belemmitler denizlerde yaygınlaşıp çeşitlenir
Bitkiler dünyasında "Sikatların Çağı"
Kuşların ortaya çıkması
Pangea Parçalanmaya başlar
Ekvatoral ve nemli olan iklim dönem boyunca gittikçe yumuşar
Dinozorlar karasal ekosistemlerin baskın omurgalı grubu olur
Denizlerde sürüngenler çağı başlar
Sürüngenler gökyüzünün de hakimi olur
Belemmitler denizlerde yaygınlaşıp çeşitlenir
Bitkiler dünyasında "Sikatların Çağı"
Kuşların ortaya çıkması
Jura yaşamından bir manzara
Triasın sonunda gerçekleşen küçük bir yok oluş, Jurada dinozorların yayılmasına fırsat verdi. Dinozorlar çeşitlenip gelişti, dev boyutlara ulaştı. Juranın başında Diplodocus ve Apatosaurus gibi devasa sauropod dinozorlar çeşitlendi. Allosaurus ve Compsognathus gibi etçil theropodlar da sayıca bollaştı. Kuş benzeri dinozorlar yaygınlaşırken, Archaeopteryx gibi dinozor benzeri ilkin kuşlar dönemin sonunda ortaya çıktı.
Dinozorlar karada hüküm sürerken, bilinen en büyük uçan omurgalılar olan Pterosaurslar gökyüzünde yaygınlaştı. Ichthyosaurslar, plesiosaurslar ve dev deniz timsahları, denizlerde sürüngen hanedanın temsilcileri olarak besin zincirinin en üstünde yerlerini aldı.
Jurada sürüngenlerin ezici üstünlüğü olsa da ilkin memeliler bu dönemde gelişme ve çeşitlenmelerine sessizce devam etti. İlk çiçekli bitkilerin de Juranın sonlarına doğru evrimleştiği düşünülüyor.
1. Trias
Trias
251.4 myö- 205.1 myö
Pangea bir bütün halinde
İklim karasal ve sert
Yok oluşun ardından deniz yaşamının ve karasal yaşamın yeniden çeşitlenmesi
İlk dinozorlar, ilk memeliler ve pek çok yeni sürüngen grubunun ortaya çıkıp, farklı ekosistemlere yerleşmesi
Mercanların ve Belemnitlerin ortaya çıkması
Pangea bir bütün halinde
İklim karasal ve sert
Yok oluşun ardından deniz yaşamının ve karasal yaşamın yeniden çeşitlenmesi
İlk dinozorlar, ilk memeliler ve pek çok yeni sürüngen grubunun ortaya çıkıp, farklı ekosistemlere yerleşmesi
Mercanların ve Belemnitlerin ortaya çıkması
Trias yaşamından bir manzara
Triasta Permiyen yok oluşundan kurtulmayı başaran az sayı ve çeşitlilikteki canlı grubu, uyumsal açılımla boşalan ekosistemlere yayılır. Bu nedenle Trias yaşamı, Paleozoiğin canlıları ile Mezozoiğin canlıları arasında bir geçiş dönemidir.
Bu dönemde deniz omurgasızları büyük oranda modern biçimlerine kavuşur ve Mezozoik denizleri -baskın yırtıcıları hariç- az çok tanıdık bir biçim alır. Bitki yaşamında açık tohumlularının ve özellikle kozalaklı bitkilerin baskınlığı giderek artar. Karasal ekosistemlerde omurgalıların baskınlığı Permiyende, olduğu gibi devam eder. Yok oluştan kurtulabilen az sayıdaki terapsit, Labyrinthodont iki yaşamlı ve Archosaurslar çeşitlenir. Mezozoiğin geri kalanına damgasını vuracak olan dinozorlar henüz çok çeşitli değildir. Dönemin sonuna doğru ilk memeliler ve timsahlar ortaya çıkar.
MEZOZOİK DÖNEM
Mezozoik Zaman
(251.4 myö-65.5 myö) Dinozorlar çağı Mezozoik zamandan bir manzara
Bu zamanda sürüngenlerin Permiyende başlayan karasal ekosistemlerdeki baskınlığı, diğer ekosistemlere de yayılır ve artarak devam eder.
Permiyende oluşan dev kıta Pangea, Mezozoiğin ilk döneminin sonuna kadar varlığını sürdürür; fakat, daha sonra parçalanmaya başlar. Zamanın son dönemi olan Kretasede Lavrasya ve Gondvana yeniden birbirinden ayrılır. Kıtalar daha da küçük parçalara bölünerek hemen hemen günümüzdeki biçimlerini almaya başlar. Ayrılan kıtalar üzerinde farklı biyocoğrafik bölgeler oluşur.
Permiyen yok oluşunda neredeyse yok olma tehlikesi atlatan deniz yaşamı, sağ kalmayı başaranların uyumsal açılımıyla çeşitlenir, pek çok yeni grup ortaya çıkar. Modern deniz omurgasız yaşamı Mezozoikte kurulur. Modern mercanlar, kabuklular, fitoplanktonlar, planktonik Foraminiferler, Radiolaryalar, Belemnitler ve Ceratites ammonitler ortaya çıkar ve yaygınlaşır. Paleozoik denizlerinin en baskın grubu olan dallı bacaklılar azalırken midyeler yaygınlaşır. Mezozoiğin kemikli ve kıkırdaklı balıkları da günümüzden çok farklı değildir. Ancak Mezozoik denizlerinde besin zincirinin en üstünde bulunan yırtıcı grupları günümüzdekilerden oldukça farklıdır. Günümüzde balina, yunus gibi memelilerin işgal ettiği bu nişleri, Mezozoikte dev deniz sürüngenleri kullanılıyordu. Triasın sonunda kıtaların parçalanmasıyla birlikte, sığ denizler geri döner ve deniz yaşamı yeniden çeşitlenir. Deniz sürüngenleri Mezozoiğin en tanınmış grubu olmalarına rağmen, dinozorlar Juraya kadar çok yaygınlaşamaz. Permiyen yok oluşundan kurtulan sürüngenler ve memeli benzeri sürüngenler, Trias karasal ekosisteminin baskın grublarıydı. Bu ilkel sürüngen gruplarından kaplumbağalar yeni sürüngen ortaya çıkar. İlk gerçek memeliler de Triasın sonunda ortaya çıkar. Triasın sonunda gerçekleşen yok oluşla, memeli benzeri sürüngenler de dahil, ilkel sürüngenlerin ve labyrinthodont iki yaşamlılar çoğu yok olur; dinozor ve yeni sürüngen gruplarının yolu açılır. Dinozorlar Jurada karasal ekosistemin baskın omurgalı grubu olur, timsahlar, kaplumbağalar, kertenkeleler ve kurbağalar da öncekilerden boşalan nişlere yerleşir. Karalarda dinozorların hakimiyeti sürerken, bazı sürüngen grupları da sucul yaşama uyum sağlar, bir kısmı ise uçma yeteneğini kazanarak krallıklarını gökyüzünde kurar. | ||
Dinozorlar (Plateosaurus) | Memeliler (Oligokhyphus) | |
Mezozoikte bitkiler de büyük bir değişim geçirir. Permiyenin kurak iklimine uyum sağlamayı başaran açık tohumlular, Mezozoiğin baskın bitki grubudur. Erken Mezozoikte eğreltiler, sikatlar, ginkolar, bennettitaleanler baskındır. Modern açık tohumlular, örneğin kozalaklılar ilk kez günümüzdeki biçimleriyle erken Triasta ortaya çıkar. Juranın baskın bitki grubu, ilkel palmiye benzeri, açık tohumlu bitkiler olan sikatlardı. Mezozoiğin sonlarına doğru sikatlar azalmaya başlar. Kapalı tohumluların ne zaman ortaya çıktığı henüz kesin değilse de Kretasenin ortasında kesin biçimde fosil kayıtlarına giren grup, açık tohumluların zararına çeşitlenip, yaygınlaşır. Sürüngenlerin hakimiyeti altındaki Mezozoik dünyasında memeliler önemsiz bir grup olarak varlıklarını sürdürür. Oldukça küçük boyutlarda olan memeliler büyük olasılıkla sürüngenlerle rekabetten kaçınmak üzere gececil bir yaşama biçimini benimsemişti. Dinozorlardan köken alan kuşlar da ilk kez Jurada ortaya çıkar. Archaeopetryx Jurada yaygınlaşan dinozorlar, Kretasenin sonunda çeşitlilikçe ve yaygınlıkça zirveye ulaşmışlarken, pek çok canlı grubuyla birlikte ortadan kalkarlar. Bugün yaygın şekilde kabul edilen görüş, yeryüzüne çarpan bir gökcisminin yeryüzünün son kitlesel yok oluşuna neden olduğudur. Kretase/Tersiyer yok oluşu olarak bilinen bu olayla sürüngenlerin yüz milyonlarca yıl süren hakimiyeti sona erer ve Tersiyerde memelilerin yaygınlaşmasını sağlayacak koşullar sağlanır. |
6.Permiyen Dönemi
PermiyenPaleozoiğin Son Dönemi
292 myö-251,4 myö
Kurak karasal iklim ve Pangea'nın oluşumunun tamamlanması
Bataklık Ormanlarının Yok olması, Açık Tohumluların Yaygınlaşması
Sürüngenlerin Baskın Omurgalı grubu olması
Büyük Yok Oluş
292 myö-251,4 myö
Kurak karasal iklim ve Pangea'nın oluşumunun tamamlanması
Bataklık Ormanlarının Yok olması, Açık Tohumluların Yaygınlaşması
Sürüngenlerin Baskın Omurgalı grubu olması
Büyük Yok Oluş
Permiyen yaşamından bir manzara
Permiyenin başları, Karboniferden çok da farklı değildi. Karboniferin sonunda kitlesel bir yok oluş yaşanmamış ve tüm ekosistemler Karboniferde gösterdikleri eğilimlerini sürdürüyordu. Denizlerde, temelleri Devoniyende atılan ve Karboniferin başında geçirilen değişimden beri fazlaca bir değişim olmamıştı. Karbonifer buzullarının yol açtığı deniz seviyesi değişimleri, Permiyenin başında da devam ediyor; deniz yaşamı bulduğu her fırsatta yeniden serpiliyordu. Karbonifer bataklık ormanları, ekvatoral kuşakta azalmış da olsa varlığını sürdürdü. Karboniferin sonlarına doğru başlayan, kibrit otu ve at kuyruklarından eğrelti ve tohumlu bitkilere olan kayış devam eder. Kara omurgalıları da kuraklıktan etkilenir. Karboniferin çeşitli ve yaygın iki yaşamlı faunası, azalan sulak alanlarla birlikte geri çekilip yerini sürüngenlere bırakır. Bataklık ormanları Permiyenin ortalarına gelindiğinde artan kuraklığa daha fazla dayanamaz ve yok olur. Karboniferin mevsimsiz, nemli ve ılıman ikliminden geriye hiçbir şey kalmamış, Permiyen sürüngenlerinin yaşamları, onlara yolu açmış olan gece-gündüz sıcaklık farklılıklarının aşırı uçlarda seyrettiği, kurak ve karasal bir iklimde geçiyordu. Pangea'nın oluşum süreci deniz yaşamını da etkilemeye devam ediyordu. Azalan deniz kıyı şeridi ve çekilen sularla, deniz canlılarının yaşama alanları gittikçe azaldı. Kısacası Paleozoik yaşamı zor günler geçiriyordu. Ancak her şey bir uyum süreciyle halledilebilir ve Paleozoik yaşamı aralarından en uygun olanların devam etmesiyle yeniden parıldayabilirdi.
Ne var ki, üç yüz milyon yıldır yeryüzünü kaplayan ve onu biçimlendiren Paleozoik yaşamı için, günlerin sonu çok yakındı. Permiyenin sonu Paleozoik yaşamının da sonu oldu. Büyük yok oluş tüm türlerin %90-95'ini yok etti. Bilim adamları böylesi bir katliama neyin yol açmış olabileceği üzerinde yıllardır tartışıyor. Pek çok kuram arasından öne çıkan, yine bir gök cisminin yolunun yeryüzününkiyle kesişmesi... Anlaşılan o ki dinozorların sonunu getiren de yollarını açan da bir gök cismi olmuş.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)