11 Mayıs 2012 Cuma

ARKEOLOJİ VE FOSİL BİLİM

Dinozorlar gaz çıkararak dünyayı ısıttı!

Araştırmacılara göre, dev dinozorlar çıkardıkları gazla gezegeni ısıtmış olabilir. İngiliz araştırmacılar, Brontosaurus olarak bilinen canlı türleri ve Sauropod dinozorlarının çıkardığı metan gazını ölçtü. İneklerin çıkardığı gazı ölçüt alan araştırmacılar, dinozorların yılda 520 milyon ton gaz ürettiğini tahmin ediyor.Araştırmacılara göre dinozorların çıkardığı gaz, 150 milyon yıl önce havanın ısınmasında da önemli bir etkendi. Liverpool John Moore’s Üniversitesi’nden David Wilkinson ve Londra Üniversitesi ile Glasgow Üniversitesi’ndeki öğretim görevlileri araştırma sonuçlarını ‘Current Biology’ dergisinde yayımladı.
Sauropodlar, daha önce Brontosaurus olarak bilinen Apatosauruslar gibi, Mezozoik Çağ’da ot yiyen çok büyük hayvanlardı. Dr Wilkinson, dev dinozorlardan çok içlerindeki mikroskopik organizmalarla ilgilendiklerini söyledi.
BBC Doğa’ya konuşan Wilkinson, “Mikropların ekolojisi ve gezegendeki işlevleri benim bilim dünyasındaki kilit ilgi alanlarımdan biridir” dedi. Wilkinson, “Bu çalışmanın dikkat çeken kısmı dinozorlar olsa da, aslında metan gazını çıkaranlar dinozorların içinde yaşayan mikroplar” diye konuştu.
‘Sera gazı’ olarak bilinen metan gazı güneşten kızıl ötesi radyasyonu emip atmosfere hapsediyor, bu da hava sıcaklığının yükselmesini sağlıyor.Önceki araştırmalar, Dünya’nın Mezozoik Çağ’a göre 10C derece daha sıcak olduğunu ortaya koymuştu.
Çiftlik hayvanlarının küresel metan seviyelerine katkı yaptığını ortaya çıkaran araştırmacılar, mevcut verileri Sauropodların iklimi nasıl etkilediğini bulmak için kullandı. Araştırmacılar, tüm dinozor nüfusunu değerlendirip biokütlelerini, büyükbaş hayvanların çıkardığı metan gazı ile ilişkilendiren bir ölçüt kullandı.
Dr Wilkinson, “İnekler yılda 50-100 milyon ton arası üretiyor. Sauropodlar için tahminimiz yaklaşık 520 milyon ton” dedi. Mevcut metan emisyonu, vahşi hayvanlar, süt ve et üretimi dahil insan faaliyetleri gibi doğal kaynakların birleşimi sonucu yılda yaklaşık 500 milyon tonu buluyor.
Karşılaştırmalı verilerin kendisini şaşırttığını belirten Dr Wilkinson, o dönem emtan gazı üretenlerin yalnızca dinozorlar olmadığını vurgulayıp ekledi: “Mezozoik Çağ’da başka metan kaynakları da vardı dolayısıyla o dönemki metan seviyesi şimdiye oranla çok yüksekti.”

Atmış milyon yıllık dinozor yumurtası

Çeçen arkeologlar, toprağın altında 40 dinozor yumurtası bulduklarını açıkladı. Çeçenistan Devlet Üniversitesi’nden Emin Dzhabrailov, “Daha fazla yumurta bulmayı umuyoruz. Toprağın altında daha fazla olabileceğini düşünüyoruz” dedi. Yumurtalar, Gürcistan sınırının geçtiği Kafkas dağlarının bulunduğu bölgede yapılan yol inşası sırasında ortaya çıktı.
Bir tepeyi dinamitle havaya uçuran mühendisler boyutları 25 santimetre ile 1 metre arasında değişen dev yumurtalarla karşılaştı. Dzhabrailov bilim adamlarının bölgeye akın ettiğini ve incelemelerin devam ettiğini açıkladı. Yumurtanın 60 milyon yıllık olduğu tahmin ediliyor.

125 milyon yıl önce kuşlar neye benziyordu?

Los Angeles Doğal Tarih Müzesi’nde bulunan  paleolotik çağa ait kuş fosilleri, 125 milyon yıl öncesi hakkında ipuçları veriyor. Bundan 125 milyon yıl önce kuşlar neye benziyordu? Bu soruya cevap vermek için antik kuş fosillerine bakmak gerekiyor. Fosiller üzerindeki incelemeler “dönem kuşları”nın dişleri olan, uzun gagalı, kemikli kuyruklara sahip genelde günümüzdekilerden çok daha büyük olduğunu gösteriyor.

Yani bugün yaşayan kuşlarla dinozorların var olduğu dönemde yaşayan kuşlar kesinlikle çok farklı. Bu çalışmayı Los Angeles County Doğal Tarih Müzesi Küratörü ve dinozor-kuş uzmanı Luis Chiappe yaptı. Chiappe, Mezozoik Çağ daki kuşların çok farklı deneyimlere sahip olduğunu vurguladı.
Mezozoik dönemde sadece kuşlar değil gezegenimiz de çok farklıydı. Dünya bugünkünden çok daha sıcaktı ve buz tabakaları yoktu. Deniz seviyesi ise çok daha yüksekti.
Galerideki kuşların adları (fotoğraf sırasına göre): Jeholornis, sapeornis, Confuciusornis, Changchengornis, Longipteryx, Rapaxavis, Pengornis, Hongshanornis, Eoenantiornis, Longirostravis, Zhongornis, Yanornis

450 milyon yaşındaki esrarengiz canlı


ABD’li arkeologlar, yüz milyonlarca yıl önce yaşamış olan esrarengiz bir canlının yeni fosillerine ulaştı. “Godzillus” adı verilen canlının neye benzediği, hala anlaşılabilmiş değil. Kentucky eyaletinin kuzeyinde, geçtiğimiz yıl bulunan 68 kg ağırlığındaki fosil, yaklaşık iki metre uzunluğunda ve bir metre genişliğinde. Eğitimsiz gözlere sıradan kaya parçaları olarak görünen fosilleri inceleyen arkeologlar, fosilin bir canlının yanı sıra, mineral veya bir bitki türü de olabileceğini düşünüyor.
Amerika Jeoloji Derneği’nden bilim insanlarının bir araya gelerek incelediği fosil, 450 milyon öncesine, Cincinnati bölgesinin sular altında olduğu bir dönemden kalma. Indiana Üniversitesi’nde jeoloji profesörü olan Bern Dattilo, “Bu fosilin ne olduğunu bize söyleyebilecek birini arıyoruz” ifadesini kullandı.
Fosili geçtiğimiz yıl bulan amatör paleontolog Ron Fine ise “Bu fosil içinden çıkılması en zor şey… Godzilla gibi, eski çağlarda yaşamış bir yaratığa ait olabilir” dedi. Bugün 43 yaşında olan Fine, dört yaşından beri fosil topluyor ve Godzillus’un bulgularına ilk kez 17 yıl önce Kentucky’deki bir tepede ulaşmış.
Fine, “Genelde bulduğumuz fosiller baş parmağınız büyüklüğünde… En son bulduğun ise dev bir parça… Bir deniz yosununa ait olabilir” dedi.
Cincinnati Üniversitesi’nden David Meyer ise “Şaşkınlık içindeyiz” derken, “fosilin üzerinde deri ve balık pulunu andıran desenler olduğunu ancak bir balığa ait olmadığını” söyledi. Meyer, fosilin bir süngere ait olabileceğini düşünüyor.
ABD’li arkeolog, “Cincinnati eski çağlarda 30-60 metre su altındaydı… İlkel kabukluların o dönemde sularda yaşadığını biliyoruz ama balık varlığı söz konusu değildi” dedi. Kısaca, bilim insanlarının Godzillus’un ne olduğu konusunda elleri kolları bağlamış durumda.

Dik yürüyor, ağaçlara tırmanıyor


 Doğu Afrika’da bulunan fosilleşmiş bir ayağın, 3.4 milyon yıl önce yaşamış esrarengiz bir insan türüne ait olduğu açıklandı. Bu fosil, insanın iki ayak üzerinde yürümeye başladığı dönemle ilgili önemli ipuçları taşıyor. Etiyopya’nın Afar bölgesinde 2009 yılında ortaya çıkarılan bu kısmi ayak fosili, yeni bir ‘hominin’ türünün 3 ile 4 milyon yıl önce dünyada yaşamış olduğuna işaret ediyor.
Bugün Nature dergisinde yer alan araştırma sonuçlarına göre, yeni ‘hominin’, hem dünyada bilinen en eski modern insan fosili olan ünlü ‘Lucy’ gibi dik yürüyebiliyordu hem de ayaklarında ağaçlara tırmanmaya yarayan kavrayıcı bir yapı bulunuyordu. Ancak bu canlının ayakları Lucy’ninkiler kadar gelişmiş değildi. Bilim insanları bu bulgu sonucu modern insanın birçok akrabasının dik yürüyebildiğinin netleştiğini söyledi.
3.4 MİLYON YIL ÖNCE YAŞAMIŞAyağın kemik yapısını ve çevresindeki toprağı inceleyen bilim insanları, parçaların insanın 3.4 milyon yıl önce yaşamış bir akrabasının sağ ayağından geldiği sonucuna vardı.
Cleveland’da bulunan Case Wester Reserve Üniversitesi’nden Bruce Latimer, “İlkel ayaktan, modern insan ayağına nasıl geçiş yaptığımız sorusuna cevap bulunması açısından bu çok önemli bir gelişme” dedi. İnsanlık tarihinde birçok ‘hominin’ türünün aynı anda yaşadığı biliniyordu. Ancak Lucy kadar yaşlı olanına daha önce hiç rastlanmamıştı.
ARDİ’NİN AKRABASI OLABİLİRBu ağaçlara tırmanıp yerde yaşayan türün ne olduğu henüz bilinmiyor. Ancak uzmanlar Lucy’nin türü olan Australopithecus afarensis olmadığından emin. Bulunan ayak daha çok Lucy’den 1 milyon yıl daha önce, bugünkü Etiyopya civarında yaşamış olan ve ‘Ardi’ adıyla bilinen Ardipithecus ramidus türünü andırıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder